plan yapmak

"plan yapmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	plan yapmak	plan f.
The truth is that we need to start to plan now if we want to make the first payments to the regions on 1 January 2007. Gerçek şu ki, bölgelere ilk ödemeleri 1 Ocak 2007'de yapmak istiyorsak şimdiden plan yapmaya başlamamız gerekiyor. More Sentences
2	Genel	plan yapmak	scheme f.
Tom schemed to destroy the project. Tom projeyi yok etmek için plan yaptı. More Sentences
3	Genel	plan yapmak	make a plan f.
We need to make a plan. Bir plan yapmamız gerekiyor. More Sentences
4	Genel	plan yapmak	design f.
5	Genel	plan yapmak	chart f.
6	Genel	plan yapmak	conspire f.
7	Genel	plan yapmak	calendar f.
8	Genel	plan yapmak	pencil f.
Phrasals
9	Öbek Fiiller	plan yapmak	cast about for (something) f.
Trade/Economic
10	Ticaret/Ekonomi	plan yapmak	lay a scheme f.

"plan yapmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	önceden plan yapmak	plan ahead f.
It would give an indication of the amount requested and would make it possible to plan ahead. Talep edilen miktar hakkında bir fikir verecek ve önceden plan yapmayı mümkün kılacaktır. More Sentences
2	Genel	kabaca plan yapmak	draft f.
3	Genel	yapmak (plan)	set something on foot f.
4	Genel	yapmak (plan)	hatch f.
5	Genel	gelecek için plan yapmak	plan for future f.
6	Genel	ilerisi için plan yapmak	look ahead f.
7	Genel	geleceğe dair plan yapmak	make plans for the future f.
8	Genel	aşırı plan yapmak	overplan f.
9	Genel	entrika amacıyla plan yapmak	cleck f.
10	Genel	üzerine plan yapmak	forelay [dialect] f.
11	Genel	'-e göre plan/hazırlık yapmak	forelay [dialect] f.
12	Genel	daha fazla plan yapmak	outscheme f.
13	Genel	daha çok plan yapmak	outscheme f.
14	Genel	daha çok plan yapmak	outplan f.
Phrasals
15	Öbek Fiiller	üzerine plan yapmak	plan on someone f.
16	Öbek Fiiller	üzerine plan yapmak	plan on something f.
17	Öbek Fiiller	detaylı plan/tasarım yapmak	lay out f.
18	Öbek Fiiller	bir şey olasılığını düşünerek plan yapmak	allow for something f.
19	Öbek Fiiller	bir şey olasılığını düşünerek plan yapmak	allow for something f.
20	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı (biriyle) birlikte plan yapmak	conspire with (someone) against (something or someone) f.
21	Öbek Fiiller	( biriyle) birlikte plan yapmak	conspire with (one) f.
22	Öbek Fiiller	(biriyle) bir plan düşünmek/yapmak	cook something up (with someone) f.
23	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye karşı) birlikte plan yapmak	conspire against (something or someone) f.
24	Öbek Fiiller	birleşip (birine/bir şeye karşı) plan yapmak	conspire against (something or someone) f.
25	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı (biriyle) plan yapmak	conspire with (someone) against (something or someone) f.
26	Öbek Fiiller	(biriyle bir plan) düşünmek/yapmak	cook up f.
27	Öbek Fiiller	(bir şey) için plan yapmak/hazırlanmak	look forward to (something) f.
28	Öbek Fiiller	için plan yapmak	maneuver for f.
29	Öbek Fiiller	(bir şey) için plan yapmak	maneuver for (something) f.
30	Öbek Fiiller	üzerine plan yapmak	plan on f.
31	Öbek Fiiller	-e göre plan/hazırlık yapmak	plan on f.
32	Öbek Fiiller	için önceden plan yapmak	plan for f.
33	Öbek Fiiller	için plan yapmak	plan for f.
34	Öbek Fiiller	-i hesaba katarak hazırlık/plan yapmak	plan on f.
35	Öbek Fiiller	üzerinden plan/hazırlık yapmak	plan on f.
36	Öbek Fiiller	(biriyle) plan yapmak	plot with (one) f.
37	Öbek Fiiller	(bir şeye) ulaşmak için komplo kurmak/gizli plan yapmak	scheme for (something) f.
38	Öbek Fiiller	(bir şeyi) elde etmek için komplo düzenlemek/gizli plan yapmak	scheme for (something) f.
Idioms
39	Deyim	üstünkörü plan yapmak	reckon without one's host f.
40	Deyim	(entrika amacıyla) plan yapmak	hatch a plan f.
41	Deyim	ortada fol yok yumurta yokken hazırlık/plan yapmak (özellikle seçim zamanı)	measure the drapes f.
42	Deyim	ortada fol yok yumurta yokken hazırlık/plan yapmak (özellikle seçim zamanı)	measure for drapes f.
43	Deyim	bir şey elde etmek için bir plan yapmak	work (one's) ticket f.